Bir hayalin peşinden koşmak

Walt Disney'in çok güzel bir sözü ile başlamak istiyoruz: "Eğer hayal edebildiğin bir şeyse, yapabilirsin. Onların peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün rüyalar gerçek olabilir". Bu söz, tam da bizim kuruluş hikayemizi anlatıyor.

Herkes küçük ya da büyük, hayal kurar. Ama çok az insan bunu hayata geçirmeye cesaret eder. Mezarlıklar da gerçekleşmeyen hayallerle dolu değil midir? Ya paramız yok ya da millet ne der, deriz. Hep bir bahanemiz vardır. Ama asıl olan, cesarettir.

Apple'ın kurucusu Steve Jobs, "Her gün son günüm olsaydı ne yapardım?" sorusunu her gün kendine sorarak, kaybedecek hiçbir şeyinin de olmadığına kanaat getirerek hareket etmiştir. Hatta başına gelen en büyük güzel olayın da Apple'dan kovulmak olduğunu söylemiştir. Çünkü bu olay, onun bambaşka bir hayalini gerçekleştirmesine, Pixar'ı kurmasına zemin hazırlamıştır.

Hayallerinizden Korkmayın

İnsanoğlu, orta yaşlarına gelene kadar, hunharca yaşını sömürüyor. -Tabi bazı istisnalar var bu konuda- Sonra belli bir yaşa geldiği vakit, hayatında yaşamadıklarını yapmaya çalışıyor. Fakat ne yazık ki, birçoğu da bunun için geç kalıyor. Ah şimdiki aklım olsa, lafını ne çok duyar ve kullanırız değil mi? İşte bu yüzden, henüz vakit var iken ve henüz hayattayken hayallerimizi gerçekleştirmeliyiz. Kim ne derse desin, isterse gülsünler... Yılmadan, usanmadan denemeliyiz. Kendimize inandığımız sürece, gerçek olacaktır. Nereden mi biliyoruz?

Bundan yaklaşık 13 yıl kadar önceydi. Okuldan mezun olalı çok kısa bir zaman olmasına rağmen, hevesli iki genç vardı. Gerçi belli başlı firmalarda çalışmış, biraz deneyim elde etmişlerdi. Ancak bu gençler, oldukça büyük ve dönemine göre ütopik düşünceye sahiptiler. Yapmak istedikleri ve hayalindeki işi söylediklerinde, kimi bıyık altından kimi de alenen, yüzlerine gülmüşlerdi. Kimse inanmamıştı onlara. Yılmadılar... Önce isimlerine karar verdiler ve ardından da tescil gibi işlemlerini hallettiler. Nihayet sitelerinin kurulumunu da bitirdiler.

Etraf sormaya başladı:

- Ne yapacaksınız bu siteyle? Neydi, Roberto Bene miydi?

- Satış yapacağız.

Daha da alaycı sormaya devam ettiler:

- Ne satacaksınız peki?

- Pırlanta.

Gülüşmeler...

İşte tam da bunlar oldu Roberto Bene'nin kuruluşu sırasında. Ama bizler, hem bunun üzerine eğitim almış hem dünyayı takip eden hem de hayalimize yürekten inanan bir ekiptik. Ve şimdi o tüm gülenler, bizlere gıpta ile bakıyorlar. Gerçi onlara da hak vermemek elde değil, o yıllarda Türkiye'de e-ticaret yapan firmalar bir elin parmaklarını geçmiyordu. Tabi sadece ilk olmak yetmiyor. Kalıcı olmak da çok önemli. Kalitemizin çizgisini koruyoruz ve eğitimi de bu yüzden çok önemsiyoruz. Gerek kurucular olsun gerek personelimiz, pırlanta konusunda oldukça donanımlı ve eğitimlidir. Bugün Nuruosmaniye'de fiziki ofisimiz, mağazamız ve www.robertopirlanta.com sitesi ile online hizmet vermekteyiz. Bizler, korkusuz bir şekilde hayallerinin peşinden koşmuş ve koşmaya da devam eden bir aileyiz.


IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.